Maria Montessori Kimdir?

Maria Montessori, 31 Ağustos 1870 tarihinde İtalya’nın Chiaravalle şehrinde doğdu. Babası muhasebeci olan Montessori’nin annesi Renilde Stoppani ise iyi bir eğitim almıştı ve okuma tutkusuna sahipti.

Eğitimi

Montessori ailesi 1875 yılında Roma’ya taşındı ve bir sonraki yıl Maria, Via di San Nicolo da Tolentino devlet okuluna kaydoldu. Eğitim alanında bariyerleri yıkmadan önce Maria aslında mühendis olmak istiyordu. 1886 - 1890 yılları arasında Regio Istituto Tecnico Leonardo da Vinci’de mühendislik eğitimi aldı. O dönemde bir kadının mühendislik bölümünde yer almak istemesi son derece garip karşılanmaktadır.

Maria okulundan mezun olduğunda tıp fakültesine girmeyi ve doktor olmayı istiyordu. Her ne kadar ailesi eğitim alanında ilerlemesini istese de 1890 yılında University of Rome’a girdi ve İtalya’da tıp fakültesine giren ilk kadın oldu. Okuldayken birçok burs kazandı ve özel dersler verdi. Bu sayede eğitmenin masraflarını karşıladı. Kadın olması nedeniyle birçok zorluk yaşasa da 1896 yılının Temmuz ayında mezun oldu.

Erken Çalışma Hayatı

Tıp kariyerine başlamadan önce Maria kadın haklarına hareketine katıldı. Aynı yıl Berlin’deki Uluslararası Kadınlar Kongresi’nde İtalya’yı temsil etti. Bu kongrede sosyal reform için bir tez geliştirdi ve kadınların da erkeklerle eşit maaş alması gerektiği fikrini dile getirdi. 1897 yılında ise University of Rome’un psikiyatrik klinik araştırma programına gönüllü olarak katıldı. Bu araştırma öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların üzerine bir programdı.

Bu program kapsamında akıl hastanelerini ziyaret ederek mental problemleri olan ve klinikte tedavi arayan çocuklarla çalışmaya başladı. Bu ziyaretlerinden bir tanesinde çocukların bakıcısı, çocukların yerden yemek kırıntılarını nasıl elleriyle topladıklarını anlattı ve Maria boş ve eşyasız bir odada çocukların duyusal uyarılma ve aktiviteleri için çaresiz olduklarını ve bu yoksunluğun onların öğrenme güçlüğü çekmesine neden olduğunu fark etti.

Daha sonrasında öğrenme farklılıkları yaşayan çocuklar üzerinde okumaya yapmaya başladı. Bu dönemde özellikle adını “wild boy of Aveyron” çalışması ile duyuran Jean-Marc Itard ve öğrencisi Edouard Séguin’den çok etkilendi.

1897 yılında Maria’nın hastanedeki çocuklarla yaptığı çalışmalar daha fazla önem kazanmaya başladı. Bu dönemde 28 yaşında olan Montessori, Torino’da düzenlenen Ulusal Tıp Kongresinde zihinsel ve duygusal bozuklukları olan çocuklara herhangi bir materyal sunulmamasını yaşadıkları probleme zemin hazırladığı teoriyi sundu. Burada özel ihtiyaçları olan çocuklarla çalışacak olan öğretmenler için özel eğitim istedi. Eğitim yoluyla sosyal reform kavramı, Montessori’nin hayatı boyunca olgunlaştıracağı ve geliştireceği bir fikirdi.

1899 yılında Montessori Paris’te Séguin’in Itard’ın tekniğini geliştirdiği Bicêtre Hastanesi’ne gitti. Montessori buradaki çalışmalara kendisini adadı ve bu esnada Séguin’in Traitement moral, hygiene et education des idiotes adlı kitabını İtalyancaya çevirdi. Séguin her bir çocuğun farklı ihtiyaçları olduğunu buna saygı duyulması ve ona göre yaklaşılması gerektiğini gösterdi. Ayrıca entelektüel olarak zorlanan çocukların duyusal algılarını ve motor yeteneklerini geliştirmek için bir araç yaptı, Montessori de bu aracı daha sonra kullanmanın yeni yollarını keşfetti.

Montessori’nin Lega nazionale per l’educazione dei fanciulli deficenti çalışması Giuseppe Montesano ile yeni enstitü olan Ortophrenic School’da çalışmasını sağladı. Çok geniş çaplı çeşitte çocuk alan bu okul Montessori için bir dönüm noktası oldu ve bundan sonra bir eğitimci olmaya karar verdi. Maria iki yıl boyunca burada çalışmalar yaptı.

Maria Montessori 1901 yılında Ortophrenic School’dan ayrılarak eğitim felsefesi, antropoloji üzerine çalışırken aynı zamanda eğitim vermeye de başladı. 1904 - 1908 yılları arasında Pedagogic School of University of Rome’da eğitim görevlisi olarak yer aldı.

Casa dei Bambini

Bu dönemde Roma’da hızlı bir gelişme meydana geldi ancak pazarın spekülatif doğası gereği iflasların meydana gelmesine ve gettoların oluşmasına neden oldu. Gettolara örnek olan yerlerden birisi olan San Lorenzo’da aileler işlerindeyken çocuklar evde yalnız bırakılıyordu. Gündüz çocukların düzenli bir aktiviteye sahip olması için öne çıkan Montessori aynı zamanda materyallerini kullanmak için de bir alana sahip oldu ve 1907 yılında ilk Casa dei Bambini (Çocukların Evi) açıldı. Maria çocukların önüne birçok fakrlı aktivite ve materyal koydu ve çocukların nasıl etkileşime geçtiklerini gözlemledi.

Casa dei Bambini harika bir ilerleme sağladı ve kısa sürede 5 yaşındaki çocuklar okuma ve yazma öğrenmeye başladı. 1908 yılında 4 tanesi Roma’da ve 1 tanesi Milano’da olmak üzere 5 Casa dei Bambini faaliyete geçti. Montessori’nin yeni yaklaşımının haberleri hızla yayıldı ve birçok ziyaretçi bu okullara geldi. Aynı yıl içerisinde İsviçre’nin İtalyanca konuşulan bölgelerindeki anaokulları Casa dei Bambini’ye çevrildi ve yeni eğitim anlayışı yayılmaya başladı.

1909 yılında Maria yeni yaklaşımında ilk eğitimi 100 kadar öğrenciye verdi. Notları aynı yıl İtalya’da basılan ilk kitabına kaynaklık etti. Bu kitap 20’den fazla dile çevrildi. Montessori toplulukları, eğitim programları ve okulları tüm Avrupa’ya yayıldı. 1912 yılında Maria’nın annesi hayatını kaybetti ve bu durum onu oldukça etkiledi. Bu süreçte Maria; Avrupa’da, İngiltere’de ve Amerika’da birçok eğitim ve konuşma yaptı. 1917 yılından itibaren İspanya’da yaşamaya başlayan Maria, 1929 yılında oğlu ile beraber Association Montessori Internationale’i (AMI) kurdu.

Savaş Dönemi

Avrupa’da faşizmin yükselmesi Montessori hareketini de olumsuz yönde etkiledi. 1933 yılında Naziler, Almanya’daki tüm Montessori okullarını kapattı. Benzer bir girişim İtalya’da Mussolini tarafından gerçekleştirildi. 1936 yılında İspanya İç Savaşı’ndan kaçan Maria önce İngiltereye ve sonra da Hollanda’ya gitti. 1939 yılında eğitim vermek için 3 aylığına Hindistana giden Maria savaşın patlak vermesi ile beraber burada 7 yıl boyunca kaldı.

İtalyan oldukları için oğlu Mario burada gözaltına alındı. Maria ise 7 yıl boyunca ev hapsinde kaldı. Maria, Hindistan’da 6-12 yaş çocuklara yönelik Cosmic Education adını verdiği destek yaklaşımını geliştirdi. 70 yaşında ise Hindistan hükümeti tarafından affedildi ve burada da 1000 fazla öğretmene eğitim verdi. Maria burada Gandhi, Nehru ve Tagore gibi isimlerle tanıştı. Onların spiritüelliği, eli açıklığı ve içtenliği Maria’yı çok etkiledi.

1946 yılında ise Hollanda’ya geri döndü. Bir sonraki yıl UNESCO’nun “Eğitim ve Barış” temasında yer aldı. 1949, 1950 ve 1951 yıllarında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. En son 1951 yılında Londra’da düzenlenen 9. Montessori Kongresi’nde yer aldı ve 6 Mayıs 1952 tarihinde 82 yılında hayatını kaybetti.